Yaşlanırken Ruh Sağlığını Korumanın Önemi

Yaşlanma süreci, yaşlı bireylerin fiziksel ve zihinsel sağlığını önemli ölçüde etkiler. Bu süreçte yaşam kalitesi, sosyal izolasyon ve depresyon riski gibi sorunlar sıklıkla karşımıza çıkar.

Yazımızda Uzman Psikiyatri ve Psikoterapist Dr. Berna Ermiş, yaşlılıkta ruh sağlığının korunması, sosyal izolasyonun azaltılması ve depresyonla mücadele konularında bizlere önemli bilgiler sunmaktadır. Ayrıca, yaşlılıkta sıkça rastlanan idrar kaçırma gibi fiziksel sorunlar ve bunların ruhsal sağlık üzerindeki etkileri, yetişkin bezleri kullanımının zihinsel sağlık üzerindeki sonuçları ile ilgili de bilgi vermektedir.

Bu bilgiler, yaşlanma sürecinde karşılaşılan zorluklarla başa çıkma ve yaşlı bireylerin bu dönemi daha sağlıklı ve huzurlu geçirmelerine katkı sağlamaktadır. Dr. Ermiş’in yaşlanma sürecindeki zorluklar hakkında tavsiye ve önerilerini sizler için derledik.

Yaşlanma sürecinde ruh sağlığını korumak neden önemlidir?

Bu süreçte, kişinin becerilerini yitirdiği düşüncesi veya eskisi gibi işe yaramadığına dair kaygılar, ruh sağlığının bozulmasına neden olabilir. Kaygı bozuklukları ve özellikle depresyon gibi rahatsızlıklar, yaşlılık döneminde daha sık rastlanan sorunlardır. Eğer bu duruma fiziksel hastalıklar da eşlik ederse, birey hem bedensel hem de ruhsal olarak hoş olmayan duygular ve duyumlar yaşayabilir.

Dr. Ermiş’in vurguladığı gibi, “Yaşlanma sürecinde ruh sağlığını korumak, hem fiziksel hastalıkları önlemek hem de kişinin yaşamdan doyum alarak hayatına ve günlük işlerine devam etmesi için önemlidir.” Yaşlanma sürecinde ruh sağlığı bozulan kişi, aile bireyleriyle olan ilişkilerinde de olumsuz etkilere maruz kalabilir, bu da hem kişisel hem de ailevi düzeyde işlev bozukluklarına yol açabilir.

Bu nedenle, yaşlanma sürecinde ruh sağlığının korunması, sadece bireyin kendisi için değil, aynı zamanda onun çevresindekiler ve toplum için de büyük bir önem taşır. Sağlıklı bir yaşlılık dönemi için ruh sağlığına gösterilen özen, yaşam kalitesinin artmasına ve daha mutlu, üretken bir yaşlılık sürecine katkı sağlar.

Yaşlılarda Sosyal İzolasyon ve Depresyon Riskini Azaltmak İçin Öneriler

Yaşlılık sürecindeki sosyal izolasyon ve depresyon riskini azaltmak, bireylerin ruh sağlığı için hayati önem taşımaktadır. Uzm. Dr. Berna Ermiş bu konuda şunları belirtmektedir: ” Sosyal izolasyon, yaşamın her döneminde kişiyi psikiyatrik bozukluklar açısından etkiler ve yaşamdan doyum alma ihtiyacını engeller. Yaşlılık sürecindeki sosyal izolasyon da demans, depresyon, kaygı bozuklukları riskini arttırır.

Üstelik tam da yaşlanma sürecinde çevreden uyaran almaya ve insanlarla temas etmeye ihtiyacımız vardır.”

Bu durumun üstesinden gelmek için, yaşlı bireylerin sosyal ve fiziksel aktivitelere katılımlarının teşvik edilmesi önerilmektedir. Grup aktiviteleri, düzenli egzersiz yapma ve hobilerle uğraşmak, özellikle sanatın dalları olan resim ve müzik gibi aktivitelerle meşgul olmak, ruh sağlığı üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Eğer kişinin belirli bir hobisi yoksa, yaşına ve fiziksel durumuna uygun yeni bir şey öğrenmesi konusunda desteklenmesi, sosyal izolasyon ve depresyon riskini azaltmada etkili olacaktır.

Dr. Ermiş’in vurguladığı gibi, yaşlı bireylerin yakınlarının bu süreçte aktif rol alması büyük önem taşır. Aile üyeleri ve yakın çevre tarafından beraber geçirilen zamanların arttırılması, yaşlı bireylerin sosyal izolasyondan korunmasına ve yaşamdan daha fazla doyum almasına yardımcı olur. Ayrıca, gerektiğinde profesyonel psikoterapi desteğinin alınması, kişinin bağ kurma ihtiyacını destekler, çarpıtılmış düşünceleri fark etmesine yardımcı olur ve baş etme yöntemlerini güçlendirir. Bu destek, yaşlı bireylerin sosyal izolasyon ve depresyon riskini önemli ölçüde azaltabilir ve yaşam kalitesini artırabilir.

İdrar Kaçırma ve Benzeri Durumlarla Baş Etmenin Psikolojik Sağlığı Etkileri

İdrar kaçırma ve benzeri fiziksel sağlık sorunları, bireylerin psikolojik sağlığını önemli ölçüde etkileyebilir. Uzm. Dr. Berna Ermiş bu konuda şu görüşleri paylaşmaktadır: “Fiziksel sağlık sorunları, kişinin psikolojik sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Özellikle idrar kaçırma, yürüme güçlüğü gibi durumlar, bireyin kendini eskisi gibi sağlıklı hissetmemesine yol açar.”

İdrar kaçırma gibi sorunlar yaşayan bireyler, toplum içinde kendilerini rahatsız ve utangaç hissedebilirler. Bu durum, kaygı, üzüntü ve öfke gibi negatif duyguların yaşanmasına sebep olabilir. Sonuç olarak, bu tür sağlık sorunları yaşayan kişiler, sosyal etkileşimlerden kaçınma eğilimi gösterebilir, moral bozukluğu yaşayabilir ve hayattan alınan tat azalabilir. Kendilerini güvende hissetmeme ve yetersizlik duyguları, günlük işleri eskisi gibi yerine getirememe ve hayatla bağlantılarının bozulmasına yol açabilir.

Bu nedenle, idrar kaçırma ve benzeri durumlarla baş etmek, sadece fiziksel bir ihtiyaç değil, aynı zamanda psikolojik sağlık için de önemli bir süreçtir. Bu tür durumlarla karşılaşan bireyler için psikolojik destek ve anlayış, yaşam kalitelerini korumak ve artırmak adına hayati öneme sahiptir. Bu süreçte, bireylerin yaşadıkları sorunlara karşı anlayışlı ve destekleyici bir yaklaşım sergilemek, onların bu zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olacaktır.

Hangi Günlük Rutinler Zihinsel Sağlığı Güçlendirmede Yardımcı Olabilir?

Zihinsel sağlığın güçlenmesinde ve sürdürülmesinde günlük rutinlerin büyük bir rolü vardır. Dr.  Ermiş bu konuda şunları vurgulamaktadır: “Zihinsel sağlığımızı korumak ve güçlendirmek için çevremizdeki insanlarla, arkadaşlarımız, ailemiz ve komşularımızla samimi bağlar kurmak, güvende hissetmemizi sağlar. Sevdiklerimizin varlığını hissetmek, yalnız olmadığımızı ve anlaşıldığımızı bilmek, ruh sağlığımız için büyük bir destektir.”

Herkesin iyi yaptığı bir şeyler vardır ve bu faaliyetlerin bilincinde olmak, bunları gerçekleştirmek zihinsel sağlığı güçlendirir. Aktif bir yaşam sürmek, sevilen uğraşlar ve hobilerle ilgilenmek, düzenli beslenmek ve egzersiz yapmak zihinsel sağlığın temel taşlarındandır. Sanatın herhangi bir dalıyla uğraşmak da günlük yaşamda ruh sağlığına iyi gelir ve hayattan alınan doyumu artırır.

Özellikle yaşlı bireyler için aile üyelerinin desteği hayati önem taşır. Yaşlı bireylerin yaşam gidişatı ve sağlık durumları, aile bireylerini hem fiziksel hem de ruhsal açıdan etkileyebilir. Bu nedenle aile üyelerinin anlayışlı olmaları, dinlemeleri, sabırlı olmaları ve koruyucu bir tutum sergilemeleri gerekmektedir. Yaşlı bireylerin toplumla temasını desteklemek, ihtiyaçlarına kulak vermek, aile üyeleri ve özellikle bakım verenlerin kendi özel yaşamlarına dikkat etmeleri ve sosyal hayattan kopmamaları, onların zihinsel sağlığını korumalarına yardımcı olacaktır. Bu yaklaşımlar, hem yaşlı bireylerin hem de onlara bakım verenlerin zihinsel sağlığını güçlendirmede etkili olacaktır.

Yetişkin Bezi Kullanmanın Zihinsel Sağlık Üzerinde Etkileri

Yetişkin bezlerinin kullanımı, bireylerin zihinsel sağlığı üzerinde bazı olumsuz etkiler yaratabilir. Bu etkiler arasında, yaşam kalitesinde algılanan bir düşüş, vücut üzerindeki kontrolün kaybedilmesiyle ilgili endişeler ve utanç hissi bulunmaktadır. Yetişkin bezlerinin kullanımı bu zorluklara rağmen, bireylerin sosyal yaşamlarına olumlu katkıları varıdır.

Yetişkin bezleri, kişisel hijyen ve temizliği koruyarak enfeksiyon riskini azaltır ve bu sayede bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir. Uzm. Dr. Berna Ermiş’e göre, yetişkin bezlerini kullanan bireyler, sosyal yaşama yeniden katılma fırsatı bulur ve toplumdan soyutlanma hissini azaltabilirler.

Bu ürünler, yaşam kalitesindeki algılanan düşüşü engelleyebilir, vücut üzerindeki kontrol kaybı endişesini hafifletebilir ve utanç hissini azaltarak bireylerin günlük yaşamlarına daha rahat devam etmelerini sağlar. Sonuç olarak, yetişkin bezlerinin kullanımı, zihinsel ve sosyal sağlık açısından faydalı bir adım olabilir ve bireylerin hayatlarına olumlu etkilerde bulunabilir.

Bu yazıyı faydalı bulduysanız paylaşabilirsiniz!