Sağlıklı Yaşlanma: Doç. Dr. Suphi Bahadır’ın Rehberliğinde

Her insan için yaşlanmak, kaçınılmaz bir yaşam evresidir. Esas soru ise, bu süreci nasıl daha sağlıklı geçirebileceğimizdir. Doç. Dr. Suphi Bahadır’ın kıymetli önerileriyle, sağlıklı yaşlanmanın anahtar noktalarını inceleyeceğiz ve bu süreci en iyi şekilde nasıl yönetebileceğimizi öğreneceğiz.

Sağlıklı yaşlanma, yaş almanın doğal bir süreç olduğunu kabul ederek, yaşam boyunca fiziksel ve zihinsel sağlığı, kişinin birey olarak kendisine yetebilme halini ve yaşam kalitesini korumayı amaçlayan bir süreçtir. Bu tanım, yaşlanmanın kaçınılmaz bir süreç olduğunu ancak bu sürecin kaliteli ve sağlıklı bir şekilde yönetilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Doç. Dr. Bahadır’a göre, sağlıklı yaşlanmayı etkileyen faktörler arasında genetik ve yaşam tarzı önemli yer tutmaktadır. Genetik faktörler, kontrolümüz dışında olsa da, düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, düzenli olarak sağlık kontrollerini yaptırmak ve ruh sağlığına özen göstermek gibi yaşam tarzı değişiklikleri, sağlıklı yaşlanma sürecinde kritik rol oynamaktadır. Doç. Dr. Suphi Bahadır, “Birçok hastalığın önlenmesinde genetik yatkınlığın yaşam tarzından güçlü bir şekilde etkilendiğini” belirtmektedir, bu da yaşam tarzı seçimlerinin sağlıklı yaşlanma üzerindeki etkisinin altını çizmektedir. 

Sağlıklı Yaşlanmada Fiziksel Aktivitenin Önemi 

Sağlıklı yaşlanmanın temel taşlarından biri fiziksel aktivitedir. Doç. Dr. Suphi Bahadır, bu konuda çok net bir görüşe sahip: “Fiziksel aktivite, yaşlanma sürecinde hem bedensel hem de zihinsel işlevlerimizi korumanın anahtarıdır.” Peki, egzersiz nedir ve sağlıklı yaşam için neler yapmalıyız?

Egzersiz, vücudumuzun hareket kabiliyetini artıran, kas ve eklem sağlığını destekleyen, kardiyovasküler sistemi güçlendiren planlı ve yapılandırılmış aktivitelerdir. Sağlıklı yaşlanma sürecinde, düzenli egzersiz yapmak büyük önem taşır. Doç. Dr. Bahadır bu konuda şunları ekliyor: “Egzersiz, sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal sağlığımız için de büyük önem taşıyor. Düzenli aktivite, stresi azaltır, ruh halimizi iyileştirir ve genel sağlık durumumuzu iyileştirebilir.”

Sağlıklı yaşlanma için yapılması gereken aktiviteler arasında yürüyüş, yüzme, hafif tempolu koşu gibi aerobik egzersizler, esneklik ve denge egzersizleri ön plana çıkar. Doç. Dr. Bahadır, “Her yaşta uygun egzersizler bulunmaktadır ve bu egzersizler, yaşlanma sürecindeki sağlık sorunlarının önlenmesinde kilit rol oynar” diye belirtiyor.

Sonuç olarak, fiziksel aktivitenin sağlıklı yaşlanmada oynadığı rol, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımız için hayati önem taşır. Sağlıklı yaşlanma yolculuğumuzda düzenli egzersiz yapmak ve aktif bir yaşam tarzı benimsemek, bu süreci daha kaliteli ve sağlıklı hale getirecektir.

Egzersiz ve Fiziksel Aktivitenin Ruh Sağlığına Faydaları

Egzersiz ve fiziksel aktivitenin faydaları, yalnızca kilo kaybı ve kas kütlesi artışı ile sınırlı değildir. 

Genellikle göz ardı edilen ve kişilerin ruh sağlığı üzerinde etkili olan egzersizler ve fiziksel aktiviteler oldukça önemlidir.

Fiziksel aktivite, ruh sağlığı için de bir panzehirdir. Düzenli egzersiz yapmak, depresyon ve stres seviyelerini önemli ölçüde azaltabilir.

Egzersizin ruh sağlığına olan katkıları çeşitlidir. Öncelikle, depresyon ve stresi azaltma konusunda oldukça etkilidir. Egzersiz ve fiziksel aktiviteler, endorfin ve serotonin gibi iyi hissettiren kimyasalların vücudun salgılanmasını tetikleyerek, ruh halimizi ve genel duygusal sağlığımızı iyileştirir. Bu süreç, hem mental hem de fiziksel olarak kendimizi daha iyi hissetmemize yardımcı olur.

Ayrıca, fiziksel aktivitenin enerji seviyesini artırma ve daha iyi uyku kalitesine katkı sağlama gibi faydaları da vardır. Doç. Dr. Bahadır “başlarda yorgun hissetsenizde zamanla daha enerjik olacaksınız, işleyen demir pas tutmaz” diye eklemektedir. İyi bir gece uykusu için gerekli olan rahatlamayı ve bedensel yorgunluğu sağlamak da egzersizin diğer önemli bir faydasıdır.

Sağlıklı Yaşlanma İçin Nasıl Egzersizler Yapılmalı?

Sağlıklı yaşlanma sürecinde, düzenli egzersiz yapmanın önemi yadsınamaz. Peki, ama hangi tür egzersizler bu süreçte bize en fazla fayda sağlar?

Öncelikle, araştırmalar dört ana egzersiz türünün yaşlanma sürecinde önemli olduğunu gösteriyor: dayanıklılık, güç, denge ve esneklik. Bu dört tür, farklı sağlık yararları sunarak, yaşlılıkta karşılaşılabilecek birçok sorunu önlemeye yardımcı oluyor.

Dayanıklılık Egzersizleri
Bu tür egzersizler, kalp ve akciğer sağlığını geliştirir ve genel enerji seviyelerini artırır. Yürüyüş, hafif koşu, yüzme ve bisiklete binme gibi aktiviteler, dayanıklılık egzersizleri arasında sayılabilir. Fiziksel Aktivite Kılavuzuna göre, yetişkinlerin haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta kardiyo egzersizi yapması önerilir.
Güç Egzersizleri

Kas kütlesini ve gücünü artırmak, yaşla birlikte karşılaşılan kas kaybını önlemek için önemlidir. Ağırlık kaldırma, direnç bandı egzersizleri ve vücut ağırlığıyla yapılan egzersizler, güçlendirici aktiviteler arasındadır. Haftada en az iki gün kas güçlendirici aktiviteler yapılmalıdır.

Denge Egzersizleri

Düşmeler, yaşlılıkta ciddi yaralanmalara yol açabilir. Tai chi, yoga gibi denge egzersizleri, düşme riskini azaltmada etkilidir.

Esneklik Egzersizleri

Esneklik, eklem sağlığı için önemlidir ve hareket kabiliyetini artırır. Germe egzersizleri, esnekliği korumak ve artırmak için idealdir.

Yaşlanma Sürecinde Sıkça Rastlanan Hastalık: Alzheimer

Yaşlanma sürecinde sıkça rastlanan hastalıklardan biri Alzheimer’dir. Alzheimer, unutkanlık ve bilişsel fonksiyonlarda azalma ile karakterize, ilerleyici bir beyin hastalığıdır. Bu hastalığın en belirgin Alzheimer belirtileri arasında hafıza kaybı, karar verme yetisinin azalması, zaman ve mekan algısında bozulmalar ve günlük aktiviteleri yerine getirmede zorluklar yer alır. Peki, Alzheimer nedir ve bu hastalık nasıl anlaşılır?

Alzheimer hastalığı, beyin hücrelerinin işlevini yitirmesi ve sonunda ölmesiyle ilgilidir. Bu durum, zihinsel işlevlerin ve bağımsız yaşamın sürdürülebilirliğini olumsuz etkiler. Alzheimer’ın erken evrelerinde hafif unutkanlıklar gözlemlense de, hastalık ilerledikçe bu belirtiler daha ciddi hale gelir.

Doç. Dr. Suphi Bahadır bu konuda şunları söylüyor: “Beklenen ortalama yaşam süresinin uzaması ile birlikte yaşa bağlı hastalıkların görülme sıklığı arttı. Alzheimer da bunlardan biridir. Ancak, 2017’de yayınlanan bir inceleme raporunda fiziksel aktiviteyi artırmak, yüksek tansiyonu kontrol altına almak ve bilişsel fonksiyonları canlı tutacak egzersizler yapmak gibi müdahalelerin Alzheimer ile mücadelede ‘cesaret verici’ kanıtlar sunduğu belirtilmiştir.”

Dolayısıyla, Alzheimer ile mücadelede fiziksel aktivitenin ve egzersizlerin önemi büyük. Egzersiz, beyin sağlığını destekleyerek Alzheimer riskini azaltabilir ve belirtilerinin ilerlemesini yavaşlatabilir. Bu süreçte sosyal destek, nöroloji, psikiyatri, kardiyoloji, iç hastalıkları gibi alanlarda tıbbi takip ve aktif bir yaşam sürmek, Alzheimer ile mücadelede kritik önem taşır. Dolayısıyla, Alzheimer’ın doğal bir yaşlanma parçası olmadığını ve bu hastalığın belirtilerine karşı dikkatli olmak, erken teşhis ve düzenli sağlık kontrolleriyle mücadele etmek gerektiğini unutmamak önemlidir.

Fiziksel Aktiviteyi Artırmak Alzheimer Hastalığını Önler Mi?

Alzheimer hastalığının önlenmesinde fiziksel aktivitenin rolü hakkında net bir “evet” veya “hayır” demek zor olmakla birlikte, egzersizin sağlık üzerindeki genel faydalarını göz ardı etmemek gerekir. Fiziksel aktivitenin, düşmeleri azaltmak, hareketliliği ve bağımsızlığı sürdürmek, depresyon, diyabet ve yüksek tansiyon gibi kronik durumların riskini azaltmak gibi birçok faydası vardır.

Egzersiz yapmanın, bilişsel gerileme riskini azalttığına dair bazı çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmalar, düzenli olarak egzersiz yapan bireylerin, egzersiz yapmayanlara göre bilişsel gerileme riskinin daha düşük olduğunu göstermektedir. Doç. Dr. Bahadır’ın belirttiği gibi, “Egzersiz, beyinde Alzheimer plaklarının daha az oluşumu ve belirli bilişsel testlerde daha iyi performans ile ilişkilendirilmiştir.”

Alzheimer riskini azaltmak ve genel beyin sağlığını korumak için düzenli fiziksel aktivite yapmak, önerilen bir yaklaşım olarak ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek ve düzenli egzersiz yapmak, Alzheimer ile mücadelede önemli bir strateji olarak kabul edilmelidir.

Alzheimer Hastalığına İyi Gelecek Egzersizler

Alzheimer hastalığıyla mücadelede egzersizin rolü, giderek daha fazla araştırmanın odağına girmektedir. Özellikle 2010 yılında yapılan bir çalışma, orta-yüksek yoğunluklu kardiyo egzersizlerinin (örneğin, orta tempo yürüyüş veya bisiklet sürmek) etkilerini incelemiştir. Kardiyo egzersizi yapan grubun daha iyi planlama ve organize etme becerisine sahip olduğu bulunmuş. Dolayısıyla haftada 150 dakika yürüyüş, bisiklet gibi kardiyo egzersizi yapmak, dayanıklılık, kilo kontrolü, kuvvet, kalp ve damar sağlığı gibi diğer etkileri de göz önünde bulundurulduğunda, beynimiz için de çok faydalı olacaktır.”

Kardiyo egzersizlerinin yanı sıra, esneme ve denge egzersizleri de bilişsel fonksiyonları destekleyici rol oynayabilir. Egzersizin genel sağlık üzerindeki olumlu etkileri, “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” sözüyle özetlenebilir. 

Bilişsel fonksiyonları korumanın yolları nelerdir? Bilişsel egzersizler Alzheimer Hastalığını Önleyebilir mi?

Bilişsel fonksiyonları korumak ve Alzheimer hastalığının önlenmesine yönelik stratejiler, günümüzde büyük önem taşımaktadır. Beynimiz, diğer organlarımız gibi kullanılmadığında işlevini ve kapasitesini kaybedebilir. Doç. Dr. Suphi Bahadır bu konuda şunları belirtiyor: “Beynimizi zorlayan tüm faaliyetler Alzheimer ve demans gelişimini geciktirebilir. Örneğin, kelime bulmacaları yerine sudoku çözmenin, zihinsel aktiviteler arasında daha faydalı olduğu bilinmektedir.”

Beynimizi etkin bir şekilde kullanmanın yolları arasında, sadece sudoku çözmek değil, aynı zamanda satranç gibi stratejik düşünceyi gerektiren oyunlar da yer alır. Bu tür oyunlar, zihnimizin farklı bölümlerini çalıştırarak bilişsel fonksiyonlarımızı güçlendirir.

Ayrıca, kitap okumak, yeni bir hobi edinmek veya yeni bilgiler öğrenmek de zihinsel esnekliğimizi artıran faaliyetlerdir. 

Ayrıca, seyahatler yapmak ve yeni şeyler öğrenmek de zihinsel aktivitemizi canlı tutar. Sosyal etkileşim ve akranlarla görüşmek de zihinsel sağlığımız için önemlidir, çünkü sosyal ilişkiler ve aktif bir sosyal çevre bilişsel sağlığımızı korumada önemli bir role sahiptir.

Bu yazıyı faydalı bulduysanız paylaşabilirsiniz!