İdrar Kaçırma Neden Olur, İdrar Kaçırmanın Nedenleri Nelerdir?
İdrar kaçırma yaş ilerledikçe sıklığı artan bir sorundur. Ancak bu durum çoğu zaman yapıldığı gibi yaşlanmanın doğal bir süreci olarak kabul edilip sineye çekilmemelidir. Hafif tipte olabileceği gibi sosyal yaşamı kısıtlayan, kişinin günlük aktivitelerini, cinsel yaşamını engelleyen hatta kişinin kendisini izole etmesine varan boyutlarda olabilir. İdrar kaçırmanın çok farklı sebepleri vardır. Bunları kısaca özetlemek gerekirse bazı fizyolojik durumlardan söz edebiliriz. Aşırı kilolu olmak, kabızlık, aşırı alkol tüketimi, doğumlar, bazı hastalıklar, kronik öksürük, astım, prostat büyümesi, idrar yolu enfeksiyonları, idrar yollarında taş olması, demans ve alzheimer başta olmak üzere pek çok nörolojik hastalıktan söz edebiliriz. Bazı ameliyatlardan sonra da idrar kaçırma görülebilir. Örneğin prostat ameliyatları ya da pelvik bölge dediğimiz karnın alt yarısında yapılan ameliyatlardan söz edilebilir. Bunların dışında bazı ilaçlar, pelvik taban kaslarındaki zayıflık da idrar kaçırmaya neden olabilir.
İdrar Kaçırma Tipleri ve Tedavileri Nelerdir?
Temel olarak üç tip idrar kaçırma ile karşılaşıyoruz. Stres tipi idrar kaçırma, karın içi basıncını arttıran durumlarda örneğin eforla, egzersizle, hapşırma veya öksürme ile oluşan istemsiz olarak idrar kaçırma durumudur. Ağır bir şey kaldırırken de idrar kaçırma olabilir. Sıkışma tipi idrar kaçırma ise aniden ve şiddetli olarak ortaya çıkan işeme ihtiyacı sonrası kişinin tuvalete gidemeden idrarını kaçırması söz konusudur. Mix ya da karışık tip idrar kaçırma’da ise hem sıkışma hem de stres tipi kaçırma bir arada görülebilir. İdrar kaçırmaların tedavisi bu ayrımlara ve derecelerine göre farklılık gösterebilir. Sıkışma tipi kaçırmalarda genellikle medikal ilaç tedavileri tercih edilirken stres tipi kaçırmalarda çeşitli cerrahi tedaviler daha yaygın hale gelir. İdrar kaçırma tedavilerini 3 ana başlık altında toplayabiliriz: Davranışsal tedavi ve yaşam tarzı değişikliği, kilo kontrolü, yaşam tarzı değişikliği ve pelvik taban kaslarını güçlendirmek pek çok hastada etkili bir yöntemdir. İlaç tedavilerinde ise sıkışma tipi idrar kaçırmalarında farklı gruplardan çok sayıda ilaç kullanılmaktadır. Ayrıca mesane içine yapılan botulinum toksin (botox) uygulaması da başarılı sonuçlar verebilmektedir. Cerrahi tedaviler ise diğer tedavilerin sonuç vermediği durumlarda tercih edilir. Bu cerrahi müdahaleler kişinin idrar kaçırma tipine ve nedenine göre değişiklik gösterebilir özellikle vajinal yoldan yapılan cerrahilerin pek çok avantajı bulunmaktadır.
İdrar Yolu Sıkışıklığına, Zorlu İdrar Yapmaya Neden Olan Durumlar, Belirtiler, Tanı ve Tedavileri Nelerdir?
Zorlanarak idrar yapmaya neden olan pek çok hastalık vardır. Orta ve ileri yaşlarda karşılaştığımız en sık neden, iyi huylu prostat büyümesidir. Bu halk arasında yaygın olarak prostat hastalığı olarak bilinir. Peki prostat nedir? Prostat erkeklerde bulunan bir salgı bezinin adıdır. Yaşla beraber büyüyerek içinden geçen ön idrar yolunu daraltır ve kişinin idrarını zorlanarak, ıkınarak yapmasına neden olur. İleri aşamalarında ise kişi hiç idrarını yapamayabilir. Prostat ile ilgili diğer bir neden prostat kanseridir. Yaştan bağımsız olarak karşımıza çıkan bir diğer sebep ön idrar yolunun varlıklarıdır. Geçirilmiş enfeksiyonlar, cerrahiler ya da travmalar sonrası gelişebilir bu darlıklar. İdrar yolu darlıkları ve taşları da zor idrar yapma sebeplerindendir. Tanı, hasta hikayesi, ürolojik muayene, radyolojik yöntemler ve üroflowmetri dediğimiz idrar akım hızı testi endoskopik yöntemlerle kolayca konulabilir. Tedavi nedene yönelik olarak yapılır. Genellikle cerrahi yöntemler kullanılır. Ancak iyi huylu prostat büyümesinin erken aşamalarında hastalar ilaç tedavisinden yarar görebilirler.
İdrar Yolları Enfeksiyonları ve Sisitten Korunma Yöntemleri
İdrar yollarını kapalı kaplar sistemi gibi düşünebiliriz. Dolayısıyla sistemde olan bir enfeksiyonun bütün organları hatta üreme organlarını da etkileme olasılığı yüksektir. İdrar yolu enfeksiyonu denince akla ilk gelen sistittir.
Sistit, mesanenin inflamasyonu veya yangısı olarak tanımlanır. Çoğu zaman kadın hastalığı gibi algılanır; ancak kadınlarda olduğu kadar çocuklarda ve erkeklerde de görülebilir. İdrar yolu enfeksiyonları çoğunlukla bakterilerin ön idrar yoluna ve mesaneye girmesi ve çoğalmasıyla oluşur.
İdrar yolu enfeksiyon belirtileri arasında sık sık idrara gitme, acil işeme ihtiyacı, idrar torbasını boşalttıktan sonra işeme ihtiyacının devam etmesi, idrarın bulanık, kötü, keskin kokulu gelmesi, idrarda kan hatta bazen pıhtı görülmesi, cinsel ilişki sırasında ağrı, mesane bölgesinde basınç ya da doluluk hissi, karında kramplar yer alır.
Sistit bulaşıcı değildir ve cinsel yolla bulaşmaz. Ancak cinsel ilişki kadınlarda sistit riskini artırabilir. Cinsel aktif, hamile, menopoz döneminde tahriş edici kişisel bakım ürünleri kullanan kadınlar enfeksiyon açısından riskli bir grup oluştururlar. Erkeklerde ise büyüyen prostat nedeniyle idrar torbasının tam boşaltılamaması sistit riskini artırır.
Geçmişte tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları radyoterapi, kemoterapi, idrar kateteri kullanımı, diyabet, böbrek taşları, hiv ve omurga yaralanmaları her iki cinste de sistit riskini artıran diğer faktörlerdendir.
Üriner Sistem Kanserleri Nelerdir?
Üriner sistemin kanserleri sıklık sırasına göre prostat kanseri, mesane kanseri, böbrek kanseri ve testis kanseri olarak sıralanır. Tüm dünyada en sık rastlanan 10 kanser arasında yer alan prostat ve mesane kanserine odaklanacağız.
Prostat kanseri, tüm dünyada erkeklerde en sık rastlanan kanserlerden biridir. Kesin nedenleri henüz tam olarak bilinmemekle birlikte, aile öyküsünün riski artırdığı bilinmektedir. Bu nedenle aile öyküsü olan bireyler 40 yaşından sonra, olmayanlar ise 50 yaşından sonra yılda bir kez üroloji uzmanına başvurarak basit bir kan testi olan PSA testini yaptırmalı ve ürolojik muayene olmalıdır. Prostat kanseri belirtilerine benzer semptomlar gösterebilir veya hiçbir belirti vermeyebilir. Bu nedenle semptomları beklemek yerine düzenli olarak üroloji kontrolüne gitmek önemlidir.
Mesane kanseri için iki önemli noktaya dikkat çekmek isterim. Birincisi sigara mesane kanseri riskini artıran önemli bir faktördür. İkincisi idrarda kanama görüldüğünde vakit kaybetmeden üroloji uzmanına başvurulmalıdır. Çünkü idrarda kanama genellikle mesane tümörünün ilk ve tek bulgusudur.
Prostat Büyümesi Hangi Durumlarda Tedavi Edilmeli?
Prostat büyümesi ya da radyolojik olarak görülen artış doğrudan bir tedavi veya ameliyat gerekliliği oluşturmaz. Bu durumun tedavi gerekliliği, hastanın şikayetleri ve bu durumdan ne kadar rahatsızlık duyduğuyla yakından ilgilidir. İdrara sık sık çıkma gibi şikayetlerle bir üroloji uzmanına başvuran bir kişi genellikle bu şikayetlerin azalmasını veya tamamen ortadan kalkmasını ister.
Tedavinin ilk adımı, yaşam tarzının gözden geçirilmesi ve sıvı alımının düzenlenmesidir. Hafif veya orta derecede şikayetlerde, tekli veya ihtiyaca göre çoklu ilaç tedavileri prostat büyümesi için en sık kullanılan tedavi yöntemidir. Ancak zorunlu ameliyat gerektiren durumlarda hasta mutlaka ameliyat edilmelidir.
Zorunlu ameliyat gerekliliği durumlarında, büyüyen prostat dokusu anatomik veya işlevsel olarak ciddi bozulmalara neden olmaya başladıysa (örneğin, mesanenin bozulması), prostat büyümesi nedeniyle mesanede taş oluşmuşsa veya tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarına ve kanamalara yol açıyorsa, hasta idrarını hiç yapamaz hale gelmişse ilaç tedavileri etkisiz hale gelmişse veya hasta ilaç kullanmak istemiyorsa zorunlu ameliyat kararı verilir.
Prostat büyüklüğüne ve hastanın genel sağlık durumuna göre farklı ameliyat yöntemleri kullanılabilir.