Öyle bir sağlık sorununuz var ki hem dile getirmekten çekiniyorsunuz hem de çözümsüz olduğunu zannederek bu sorunla yaşamaya çalışıyorsunuz. Üstelik bu yüzden hayatınızda karşınıza çıkan birçok özel ve güzel anı kaçırmak zorunda kalıyorsunuz. Sosyal ortamlardan ve iş hayatından uzaklaştırdığı için depresyona yol açması da cabası. Uzmanlar ise bütün bu olumsuz etkilere mahkum olmadığınızı söylüyor ve ekliyor: ‘Hayatı Kaçırma Sen, Bir Yolu Var İstersen’
Birçok kadın bu sorunu yaşıyor ancak dillendiremiyor. Kimisi bir çözümü yok sanıyor, büyük bir çoğunluğu ise doktora gitmeye utanarak bütün hayatını bu soruna göre organize etmek zorunda kalıyor. Ancak uzmanlara göre bu sonuçların çoğu bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor.
DÜNYADA 400 MİLYON KİŞİDE VAR
Peki kadınların dile getirmekten kaçındığı bu sorun ne? İDRAR KAÇIRMA… Dünya üzerinde 400 milyon kişi bu sorunu yaşıyor. Türkiye’de ise 2,7 milyon kadında, yani 40 yaş üzeri her 4 kadından birinde görülüyor. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de bu sorunu yaşayan kadınların %87’sinde özgüven eksikliği, %75’inde ise sokağa çıkma korkusu var. ‘
Kadın ürolojisi ve işlevsel üroloji konusunda önemli araştırmalar gerçekleştiren Kontinans Derneği’nin Başkanı Prof. Dr. Oktay Demirkesen, bu sorunun çoğunlukla kadınlarda görüldüğü bilgisini verdi. Uluslararası Kontinans Birliği’nin rakamlarını aktaran Demirkesen, dünyada 400 milyon, Avrupa’da ise 50 milyon kişinin idrar kaçırma sorunu yaşadığını ve Türkiye’de ise bu konunun her gün giderek büyüyen bir problem halini aldığını açıkladı.
Demirkesen, idrar kaçırma sorununun altında yatan nedenleri, hastalığın risk faktörlerini ve önlemenin yollarını aktardı:
İdrar kaçırma utanılacak bir konu olarak görüldüğü için bu projenin çok faydalı olacağını düşünüyorum. Türkiye’deki idrar kaçırma sorununun görülme oranları ile ilgili çalışmalarda gördük ki, kadınların yüzde 25’i ile yüzde 40’ı arasında bir oranı idrar kaçırıyor. Ama idrar kaçırma sorunu ile doktora gitmeyen yüzde 12-13 civarında bir nüfusla da karşı karşıyayız. Yani ciddi bir bölümü, biz uzmanlara çözüm için gelmiyor. Bunun nedeni olarak utanma, aile ya da koca baskısı bizim toplumumuz için bir etken olabilir. Diğer önemli nokta de şu; idrar kaçırmanın tedavisi olmayan bir sorun olarak görülmesi, kişilerin uzmana başvurmasını engelliyor. Oysa günümüzde tedavi konusunda çok önemli ve başarı oranı yüksek gelişmelere ulaştık. Bu nedenle kadınlara mutlaka hekime gitmelerini söylüyoruz.
İDRAR KAÇIRMA SORUNUNDAKİ RİSK FAKTÖRLERİ
İdrar kaçırma sorunun altında birçok sebep yatabilir. Çok yüksek oranda olmasa da bazı nörolojik hastalıkların ilk belirtisi olarak karşımıza çıkabiliyor. Dolayısıyla idrar kaçırma deyip geçmemek gerekiyor. Bu sorun kişileri psikolojik olarak da sıkıntıya sokuyor; depresyona sebep oluyor. İşten geri koyma, erken emeklilik isteği, iş gücü kaybı… Bunların hepsini hesaba katarsanız aslında sağlık sistemleri üzerinde birçok anlamı olan bir sorun bu.
Her idrar kaçırma aynı değil. Dolayısıyla sebep belirlendikten sonra buna göre bir tedavi belirleniyor. İdrar kaçırmayı kabaca, mesanenin ya da idrar kesesinin kendisi ya da çıkışı kaynaklı olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Altında yatan risk faktörleri arasında yaşlanma, gebelik, doğum şekli, kilo, diyabet gibi metabolik hastalıklar ya da yaşlanma ile beraber gelen zihinsel problemleri sayabiliriz. Tedavi süreci de tüm bunlar göz önüne alınarak gelişir. Ama en kesin risk faktörü olarak yaşı söyleyebilirim. Ayrıca aynı aileden birkaç kişide görülmesi yani genetik bir etkenden de bahsedebiliriz.
ÖNLEMENİN BİR YOLU VAR MI?
İdrar kaçırma sorununun önlenmesi için pelvik tabanının güçlendirilmesi gerekiyor. Bunun için spor yapmak önemli ve özel egzersizlerin de ciddi bir katkısı var. Doğum öncesi ve sonrası bu egzersizler mutlaka yapılmalı. Hatta hiçbir risk faktörü olmasa dahi bütün kadınlara bu egzersizleri öneriyorum. Kegel egzersizleri olarak geçen bu egzersizlerin, yanlış bilgilere mahal vermemek için konu ile ilgilenen hekimlerden öğrenilmesini tavsiye ediyorum. Kegel egzersizi çok faydalı, koruyucu ve belli derecede de idrar kaçırma sorununda tedavi edici etkiye sahiptir.
Kaynak: Sözcü Özel